Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki şu an ama her bir
duyguma uygun kelimeleri giydirip size sunacak gücüm inanın ki
yok. Diyeceksiniz yaşın kaç başın kaç neden güçsüz düştün,
ne geldi başına da bu kadar yıprandın bilmem ne. Başıma çok
şükür bugüne kadar çok kötü bir şey gelmedi ama insanın
gençken de yaşlanabileceğini öğrendim. Daha doğrusu yaşlanması
gerektiğini. Bir yanım hala altı yaşında olsa da bir yanım
50'den fazla belki de. İnsanın yorgun düşmesi için her gün bir
şeyler yaşamasına gerek yok, ülkemizde açıp bir haberleri
izlemesi bile yeter. İnanın okuduğum kitaplar, izlediğim
haberler, göz attığım yazılar her şey ama her şey beni yordu.
Ve sürekli kendime aynı soruyu sorup durdum, bunca şey yaşanırken
neden hala saçma sapan şeylerle uğraşan milyonlarca insan var?
Evet, hepimizin hayata geliş amacı tüm insanlığa iz bırakıcak
bir şey yapmak olmayabilir ama öyle insanlar gördüm ki sokakta
bir özrü, bir gülüşü bile en değerli ganimetiymiş gibi
esirgeyen. Aslında haklılar, en değerli ganimetleri ama
bilmiyorlar ki paylaştıkça çalınmayacak, çoğalacak. Demem o ki
küçük şeylere takılmayalım ama küçük de olsa bazı şeylerin
zamanını da kaçırmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder