21 Ağustos 2014 Perşembe

İki Yıl Aradan Sonra Merhabalar

Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki şu an ama her bir duyguma uygun kelimeleri giydirip size sunacak gücüm inanın ki yok. Diyeceksiniz yaşın kaç başın kaç neden güçsüz düştün, ne geldi başına da bu kadar yıprandın bilmem ne. Başıma çok şükür bugüne kadar çok kötü bir şey gelmedi ama insanın gençken de yaşlanabileceğini öğrendim. Daha doğrusu yaşlanması gerektiğini. Bir yanım hala altı yaşında olsa da bir yanım 50'den fazla belki de. İnsanın yorgun düşmesi için her gün bir şeyler yaşamasına gerek yok, ülkemizde açıp bir haberleri izlemesi bile yeter. İnanın okuduğum kitaplar, izlediğim haberler, göz attığım yazılar her şey ama her şey beni yordu. Ve sürekli kendime aynı soruyu sorup durdum, bunca şey yaşanırken neden hala saçma sapan şeylerle uğraşan milyonlarca insan var? Evet, hepimizin hayata geliş amacı tüm insanlığa iz bırakıcak bir şey yapmak olmayabilir ama öyle insanlar gördüm ki sokakta bir özrü, bir gülüşü bile en değerli ganimetiymiş gibi esirgeyen. Aslında haklılar, en değerli ganimetleri ama bilmiyorlar ki paylaştıkça çalınmayacak, çoğalacak. Demem o ki küçük şeylere takılmayalım ama küçük de olsa bazı şeylerin zamanını da kaçırmayalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder