20 Eylül 2014 Cumartesi

Her Zaman Bazı Şeyler İçin Fazla Büyük, Bazıları İçinse Hala Küçük Olacağız

Çok klasik olacak belki ama keşke hep çocuk kalsaydık. Bir dilek hakkı verilse bana hayatım boyunca yalnız bir dilek hakkı, ne sonsuz yaşam dilerdim ne de zenginlik. Hep 10 yaşında kalmayı isterdim, 11 de olur. Hala o kadar taze ve o kadar canlı ki anılarım çocukluğuma dair, hiç kaybetmek istemiyorum onları, kaybetmekten de deli gibi korkuyorum. Taze ve canlı dediğime de bakmayın, eminim eksik bir nokta var artık onlarda, insan her şeyi hatırlayamaz ya. Ama bir dakika vazgeçtim, hep 10 kalırsam ben çevrem yine değişecek, ölenler yine ölecek, yıkılanlar yine yıkılacak. Hep 10 yaşımda olduğum yılı yaşamak istiyorum, evet, sonsuza kadar. Hatta her yılın sonunda hafızamı silsinler, o yılı bilmeden tekrar tekrar yaşayayım, acılarıyla tatlılarıyla. Eskiden daha mutluydum ben, çok mutluydum. Tek derdi eve sokaktan geç girememek olan bir çocuktum. Şimdiyse milyonlarca sorumluluk altındayım ve bir karıncadan tek farkım her an ezilebileceğimin farkındalığıyla hareket etmem. Diyeceksiniz ki çocukken de hep büyümek istemez miydin? İnanın ben istemezdim. Evet, başıma buyruk hareket etmek isterdim, bana kimsenin karışmamasını da isterdim, özgür olmak, kendi kararlarımı verebilmek isterdim ama bunlar büyüdüğümüzde de yapabildiğimiz şeyler mi sizce gerçekten? Biz aslında hiç büyümek istemedik, biz hep hayal ettik, her çocuğun yaptığı gibi. Sahip olduklarımızı kaybetmeden daha rahat yaşayabileceğimiz bir dünya istedik, daha özgür, daha huzurlu.