2 Ocak 2011 Pazar

Şapşal ile Şirin 2

Bilirsiniz bizim bir şapşalımız bir de şirinimiz vardı. En son bunlar gayet iyi geçiniyorlardı. Bir gün şirin ile şapşalı ayırdılar, sanki ikisi ayrı kalabilirmiş gibi. Bunun sonucu ne şapşal ne de şirin artık eskisi kadar konuşamaz, görüşemez oldu. Şirin kendine yeni şapşallar bulmuş, şapşal da yeni şirinler arayışındaydı. Böyle ayrı ayrı olmayacağının farkına varan şapşal bir gün şirinin yanına gitti. Gitti gitmesine ama zil çaldı, yerine geri dönmek zorunda kaldı. Böylece şapşal ile şirin bir süre doğru düzgün konuşamaz görüşemez olmuşlardı...


Hafta sonları anca internetten konuşabiliyorlardı doğru düzgün. Ama şirin de şapşal da bu eksikliği hissediyordu elbet. Bu arada şirin olan o minicik kalbini apaçinin tekine kaptırmasın mı? ( :P) Aslında zaten önceden bir apaçiye hayran olan bu şirin, zamanında okulda da şapşala yeterince apaçiyi anlatmış zaten. Ama şapşal bundan bıktığı için artık dinlemek istemediğini söylemiş ve takmamış. Ama bakmış ki son günlerde şirin çok üzülüyor, kafayı yiyor dayanamamış. Sonra bir bakmış şirinin yüzü tekrar gülüyor. Şapşal olan bunu görünce bir sevinmiş bir sevinmiş, ama şirin habersiz tabi. Bunların hepsi şapşalla şirin ayrılmadan önce olmuş tabi, ama şapşalın içinde hala bir ukte varmış. Bu şirin bir türlü apaçi sevgisinden vazgeçemiyormuş. Ne yapsın o da artık elimden geleni yaptım ben diyip pes etmiş. Şirin olanda ayrıldıkları için mi, yoksa gerçekten bir takım dersler aldığı için mi bilinmez ama apaçiden artık daha az bahsetmeye başlamış.



Henüz hala tam anlamıyla kaynaşamamış ki bu şapşalla şirin. Tabi kaynaşmakta göreceli bir durum şimdi. Ama her ne kadar dost görünselerde daha çok şey var birbirleri hakkında öğrenecekleri.  Daha çooook yılları var önlerinde kaynaşacak, birlikte ağlayıp birlikte gülecek, hoplayıp zıplayacak...  Daha devamı var yani bu hikayenin, var var.Her şey zamanla, yavaş yavaş.


Biz de şirini tekrar ham yapıp resmi doğum gününü kutluyor, her şeyi zamana bırakmasını diliyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder